Türkiye’nin Acı Gerçeği Sağlık Hizmeti Yetersizliği 28 Kasım 2014, 13:18
ÖNCELİKLE ÜLKEMİZDE Kİ SAĞLIK SORUNLARININ NE KADAR VAHİM DURUMDA OLDUĞUNU SİZLERE YAŞANMIŞ BİR ÖRNEKLE AKTARACAĞIM. LÜTFEN BU DURUMU CİDDİYE ALARAK OKUYUN Kİ, TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNİN BİR KEZ DAHA FARKINA VARIN.
ÖNCELİKLE ÜLKEMİZDE Kİ SAĞLIK SORUNLARININ NE KADAR VAHİM DURUMDA OLDUĞUNU SİZLERE YAŞANMIŞ BİR ÖRNEKLE AKTARACAĞIM. LÜTFEN BU DURUMU CİDDİYE ALARAK OKUYUN Kİ, TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNİN BİR KEZ DAHA FARKINA VARIN.
Bizim ülkemizde hala çok büyük sağlık problemleri mevcut, vatandaşının sağlık sorunlarıyla ilgilenmeyen siyasiler, oy için birbirleriyle söz dalaşı hatta daha da ileriye gidip birbirlerine hakaretler ediyorlar. Daha önce de bahsettiğim gibi benim ideolojim; halkımın yaşam kalitesini yükseltebilmek. Bu sebeple siyasilerin ikinci plana attıkları, ilgilenmedikleri gerçek bir kaç konuya değinmek istiyorum.
Aslen Kastamonu, Cide’liyim. Geçtiğimiz aylarda, akrabamın başına gelen bir olay, Türkiye’nin öbür yüzünü, herşeyden önce irdelenmesi gereken eksiğini görmemi sağladı.
Bu olay; Cide’de, köyde yaşayan halamın kızının başından geçmiştir. Fenalaşınca Cide Devlet Hastanesine götürülüyor. İlk gittiklerinde doktor, “bir şeyi yok” deyip eve gönderiyor. Sonraki günlerde de kendini iyi hissetmeyince tekrardan hastaneye götürülüyor. Birkaç kez daha bir teşhis konulmayıp, eve geri gönderiliyor. Yaklaşık birkaç gün sonra iyice fenalaşması sonucu, ailesi artık oradaki doktora baskıyla hastanın Kastamonu Devlet Hastanesine gönderilmesini sağlıyorlar. Doktor, “bence psikolojik ama madem ısrar ediyorsunuz tamam götürün” diyor. Fakat yine ambulansla yollamıyorlar. Ailesi ve yanındakiler hastayı özel arabayla 140km uzaklıktaki Kastamonu il merkezindeki devlet hastanesine götürüyorlar. Halamın kızının sağlık sorununa maalesef orada tanı koyuluyor. Oradaki doktorlar muayene ettiğinde, hastanın kalp krizi geçirmiş olduğunu ve diğer doktorların bunu nasıl farketmediklerine şaşırıyorlar. Hastamızı hemen yoğun bakıma alıyorlar ve günler öncesinde uygulanması gereken müdaheleyi yapıyorlar. 2 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra, anjiyo olması gerektiği ve Kastamonu merkezdeki kendi hastanelerinde yapamadıklarını belirtip, ambulansla 120km uzaklıkta ki Karabük’te, hastamıza anjiyo operasyonunu gerçekleştiren özel bir hastaneye sevk ediyorlar, anjiyo sonrası taburcu ediliyor. Allah’a şükür, akrabam şuan hala hayatta ama bu uzun yolculuklarda bugüne kadar kim bilir kaç hali vakti yerinde olmayan, imkanı olmayan veya durumu daha ağır hasta, yaşamını yitirdi?
Bir düşünün ve empati kurun. Ya siz orada yaşıyor olsaydınız? Ya başına birşey gelen kişi anneniz, babanız yada kardeşiniz olsaydı? Ya bu hikayedeki kadar şanslı olmayıp hayatını kaybetseydi? Ne hissederdiniz?
Kastamonu, Cide ilçe merkezinin yaklaşık 8.000 nüfusu var, buna köylerin nüfusu da eklenince orada 20.000 kişilik bir nüfus orada yaşamaktadır. Bahar ve yaz aylarında diğer illerden gelen hemşerilerimizle ve turistlerle nüfusu 40.000’lere çıkıyor. Buna rağmen doktor sayısı artırılmıyor ve yine az sayıda doktor yetebildiği kadar hizmet vermeye çalışıyor. Cide’de olduğu gibi Kastamonu’daki diğer ilçelerde ve Karadeniz’deki-Anadolu’daki birçok ilçe hastanesinde kalp- beyin- kadın hastalıkları ve doğum, genel cerrahi, çocuk, göğüs hastalıkları gibi en önemli branş bölüm doktorları yok. Böylelikle kalp krizi ve beyin kanaması gibi ani ve ciddi hastalıkları geçiren insanlar, köylerinden ilçe hastanesine oradan da il merkezlerindeki devlet hastanelerine ambulansla yetiştirilmeye çalışılıyor. Bildiğimiz üzere; kalp krizi, beyin kanaması ve felç geçiren bir hastaya ilk 1 saatte müdahele edilmesi hayatta kalması ve sonraki yaşamında rahat ve kaliteli yaşam sürdürebilmesi için çok büyük önem arz ediyor. Bunun gibi hayati bir durum söz konusu olmasına rağmen, hala Anadolu’da ilçelerden illere hasta yetiştirmeye çalışılan bir sağlık sistemiyle karşı karşıyayız. Düşünün daha ilçelerden illere böyle bir durum söz konusuyken, köyünde ani bir rahatsızlık geçiren vatandaşın elinden ne gelir ki?
Bu nedenle üzülerek söylüyorum ki, Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımıza sağlık anlamında devletimiz maalesef hiçbir şekilde yeterli hizmeti verememektedir.
DEVLET BAŞINDA Kİ BÜYÜKLERİMİZE SORARIM. SİYASET KİM İÇİN YAPILIR, HALKIMIZ İÇİN DEĞİL Mİ?
21.yüzyılda ülkemizde yeterli sağlık hizmetleri sunulmamasından, ambulans sayısının azlığından dolayı acil vakalara zamanında müdahele edilemediği için yılda ne kadar insanımızın hayatını kaybettiğini düşündünüz mü? Anadolu illerimizin çoğu ilçesinde ya 1 yada 2 tane ambulans var. Mevcut ambulansların hepsi eski tip. İlçe hastanelerinde kalp ve beyin gibi hayati bölümlerin doktorları yok. Ölüm ve sakat kalmaların başlıca sebepleri; kalp krizi, beyin kanaması ve felç vakaları değil mi? Böyle bir problemle karşı karşıya kalan bu vatandaşlarımız için, bir hükümet bir devlet sizce ne yapmalıdır? Herşeye para bulan hükümetimiz Anadolu’daki doktor ve ambulans sayılarını iki katına çıkaracak parayı bulamayacak mı? Anadolu’da sağlık hizmetleri yetersiz yaklaşık 700 tane ilçe var. Devlet her ilçeye 5 ayrı branş doktoru görevlendirse, toplam 3500 doktor yapar. Şimdi soruyorum size devletimiz 3.500 doktorun daha maaşını ödeyemeyecek kadar aciz bir ülkemi? Bence değil, peki bugüne kadar neden yapılmadı, çünkü bizleri yeterince önemsemiyorlar.
Her yolda ileriye gittiği farz edilen Türkiye’nin en temel görevlerinden biri olan sağlık hizmetlerini vatandaşına yeterince veremediğini üzülerek belirtiyorum. Maalesef, bu acı tablonun ana maddesi Anadolu’da yaşayan insanımızdır. Sağlık hizmetlerinin ülkemizin dört bir yanına eşit şekilde konumlandırılması, acilen atılması gereken büyük bir adımdır.
Eminim birçoğunuzun insan hayatının bu kadar ucuz olması karşısında, vicdanınız sızlıyor ve bir çözüm üretmek istiyorsunuz. Fakat herhangi bir yapıcı adım atıldığı konusunda şüphelerinizin olduğuna inanıyorum. Maalesef hala çok büyük bir problem olmaya devam eden sağlık hizmetleri yetersizliği karşısında, pasif bir tutum sergileyen siyasilerin uyanmasını beklemek gibi bir lüksümüz yok. Zaman çözüm üretmek ve hızlı hareket etme vaktidir. Çıkmış olduğum bu zorlu mücadelede, beni siyasete adım atmaya tetikleyen en büyük ve üzücü sorunun ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin yetersizliği olduğunu belirtmek isterim.
Halkımıza sunulması gereken sağlık hizmetlerinin sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde çok daha iyi bir hale geldiğini hepimiz görüyoruz. Ülkemizdeki 81 vilayetin tahminen 50-55 tanesinde durumlar yukarıda anlattıklarım gibi perişansa, kimsenin biz sağlıkta çok iyi şeyler yaptık, çok yol katettik, çağ atladık, demeye hakkı yoktur. Tamam yaptığınız hizmetler var, bunların farkındayız, biz bunları yapmak amaçlı devlet başında olduğunuza inanmak istiyoruz ve yaptıklarınıza gerçekten müteşekkiriz. Ama bunlarla gözümüzü boyayarak, yapılmayanları, halka unutturmaya çalışmanıza karşıyız. Biz sizlerden icraate geçirilmeyecek, imkansız adımlar istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin rahatlıkla kudretinin yeteceği, vatandaşına hizmet vermesi gereken görevlerden bahsediyoruz.
‘Yeni ve Büyük’ Türkiye olduğumuza göre, bize aksettirilenlere dayanarak, devletimizde bunları sağlayabilecek maddi imkanın var olduğuna inanıyoruz. Ancak beklediğimiz tutumun aksine, sağlık hizmetleri konusundaki eksiklik görmezden geliniyor. Ses çıkaramayan halkın, alışılagelmiş olan düzene başkaldıracak gücü olmayan halkın, halinden memnun olduğu konusunda yanılıyorlar. Keşke gerçekten olan biteni görebilseler, ‘yaptık, diktik, sağladık… vb’ fiilleri kullanarak insanların gözünü boyamasınlar. Bu ülkede yaşayan, hizmet eden, vergi veren her Türk vatandaşının öncelikli hakkı, devletinden eksiksiz ve koşulsuz sağlık yardımı alabilmektir. Bunun için bahsettiğim konular, devlet tarafından katii suretle yerine getirilmelidir. Ancak ülke gündemini belirleyen siyasetçilerin kendi menfaatlerinin ve ideolojilerinin peşine düşmüş olması, dikkatlerini vermeleri gereken en önemli maddeyi görmelerini engelliyor.
Medyada her hafta yeni bir siyasi tartışma, dikkatleri başka yere çeken bir gündem hakim olduğu için, milletini asıl sorunlarını unutturmaya, particilik kavgası ve kutuplaşmaya itiyor. Millet uykudan uyanın artık; siyasetçiler iktidardakiler de, muhalefetdekiler de sizin sorunları görmezden geliyor. Siz hastalandığınızda devlet size yeterince iyi ve eksiksiz bakıyor mu? Siz hala parti kavgası yapıyorsunuz…
DIĞER HABERLER
-
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKAN ADAYI ERSAN GÖKGÖZ MELTEM TV'DE AÇIKLAMALAR YAPTI
15 Şubat 2024, 01:45 -
Partiler neden zengin adayları ilk sırada gösteriyor biliyormusunuz?
17 Temmuz 2022, 13:29 -
Şehidim ! Emanetin şerefimdir.
17 Temmuz 2022, 13:29 -
17 Temmuz 2022, 13:27
-
Asgari Ücretin Yükseltilmesinin En kolay Yolu bu videoda
05 Mart 2015, 13:26 -
Medyada Ersan Gökgöz… Özel Röportajımız…
19 Şubat 2015, 13:25 -
Batı ve Orta Karadeniz’in Sesi
28 Ocak 2015, 13:24 -
Ersan Gökgöz’ün Farklı Tespitleri
15 Kasım 2014, 13:23 -
Size Söz Veriyorum!
15 Aralık 2014, 13:21 -
Bana Oy Vermemeniz için Sebepler
14 Aralık 201413:20,